Social Icons

Pages

25 Haziran 2007

Günübirlik Bursa

Uzun zamandır bursaya gitmemiş birisi olarak Bursa'nin yeni halini merak ediyordum. Aslinda Bursa daki tarihi yerleri görmek için değil Bursa'nin su andaki halini görmek istiyordum.

09:30 Da Harem otogarından Turuva Seyahat firmasi ile yola çıktım. (Bilet 18 YTL) Saat 12:30 da Bursa otogarında indigimde sicaklik 39 Derece idi.


Otogar şehire uzak ve Şehirlerarası firmaların servisleri yok. Bursa Büyükşehir Belediyesi http://www.bursa-bld.gov.tr/ adresinde bir gün önce incelediğim toplutaşım sistemi çok karışıktı. Biryığın hat var. Ayrica aktarmalar vs. Şehiriçi otobüs bileti 2 YTL. Ben de akıllı olduğu söylenen BUKART aldım 3.5 YTL ayrica 10 YTL kredi yüklemesi yaptim.

İlk durak Santral Garaj yani Eski Otobüs terminali. Bu terminalin karşı sokağında tavsiye üzerine bulduğum Uludağ Kebapçısı oldu. Döner'i pek sevmem ama Bursada Döner yemeden dönmek olmazdı. Fiyatlar The NewYork Times taki belirtilenden cok fazla. Tek porsyon 15 YTL , uzum suyu sira 2.5 YTL/ Bardak.




Kebapçıdan kuzeye doğru giderek Orhan Gazi anıtının yanından Şehreküstü Camii ve semtini geçip Kapalı Çarşıya ulaştım. Kapalı çarşıda tek bir fotoğraf bile çekmek istemedim. Tek kelime ile mahvedilmiş bir yapı. İçindeki dükkanlar taşra dükanı formatindaki cepheleri değiştirmiş. Bu insanlara kim izin veriyor merak ediyorum.


Kapalı çarşıdan kurtulup Prinç hana girdim. Burası kafeterya dünyası haline getirilmiş bir han. İç avluyu -neredeyse tamamını- branda ile kapatıp yerleri 'modern çağa' uygun betonlamışlar.


Ulucaminin yanından geçerek Koza Han'a ikinci kattan girdiğimde diğer deforme olmuş hanlara benzeyeceği kesin gibi görünse de daha sakin biryer. Avluda yüzlerce yillik ağaçlar varken plaj şemsiyesi kullanan, masalari neredeyse bibirne bitişik yerleştirerek optimum müşteri minimum estetik başarısı sağlamış kafeteryalar var.

Çarşılar bölgesinde dolşmaya devam ettim. Ataturk caddesinden bindiğim otobüs ile Devlet Hastanesinin karşısındaki çaybahçelerine gidim Yeşil Bursa manzarası görmeye çalıştım. Şehrin güneyi Uludağ yamaçları hala yeşil olsada Kuzey yönü için aynı şeyi söylemek zor.

Tophaneden otobüsle BursaRay a binmek için Kuzey hattina doğru Acemler istasyonuna gidip once kuzey yöne ve ardından şehirmerkezine döndüm.

Şehir mekezinde Zaferplaza karsisindaki yesillikler içinde caybahceleri var. Ayrica buradan merdivenlerle Tophaneye çıkılabiliyor. Merdivenlerde bira içen kişileri görmek güzel. Bursa söylendiği kadar tutucu değilmiş.

Sonuç olarak ismi ve kendi Büyük bir şehir ve malesef bozulmakta olan bir şehir. Hemde hızla. Heryerde görünebilecek beton yapılar, sevimsiz dükkanlar doğu ve batı yan yana tipik Türkiye kaotik şehri.

Eskiden nekadar yeşil olduğu şimdiki fosil yeşil alanlardan ağaçların boyutlarindan anlaşılıyor.



Çok planli olarak gitmediğim bu şehire tarihi eserleri görmek, uludağa çıkmak ve uludağdaki gölleri görmek için yine gideceğime eminim.



Diger bursa fotolari icin http://picasaweb.google.com.tr/umit.erinc/Bursa



17 Mart 2007

Karaköy den Biraz Pera


Karaköy vapur iskelesinden Kuzey'e doğru yuruyunce soldaki sokak içinde kuşatma zamanında Halici kapatan zincirin kuzey ucunun bağlandığı Kastellion kalsinin bodumuna ulaşıyoruz. Simdiki ismi Yeraltı Camii. Gerçekten yeraltında.

Rıhtım caddesinde ilerliyerek Abdülmecit zamanında yapılmış karakol binasini görebilirsiniz. İçinide birgün ziyaret edermiyim bilmiyorum. Ama dışarıdan görünümü fena değil.














Karakolun bitişiğindeki Fransız geçidinden Mumhane Caddesine geçilebiliyor.





























Mumhane Caddesi çapraşık işyerleri ile dolu. Bu caddedede bir Güllüoğlu var ama tavsiye etmiyorum. Ben beğenmedim hem baklavalarını hemde çalışanlarını.


Caddeni sonunda ise Kılıç Ali Paşa hamamı ve camii . Bu da yine bir Sinan eseri. Aynı zamanda Kılıç Ali Paşa'nın bu yeri denizden doldurtarak oluşturduğu rivayeti de.


Meclis-i Mebbusan caddesinden devam edince sağ tarafta Nispetiye camii var. Nispetiyenin hemen bitişiği İstanbul Modern . Magnum fotoğraf sergi müzde Osman Hamdi, Çallı ve Abidin Dino, resimlerinide görmeme vesile oldu.

Müzeden Fındıklı ya doğru devam edip Sıraserviler canddesine doğru cıkan merdivenlerden boğazı izlemek mumkün.



Galatasaray Lisesinin arka sokağı.




























İstiklal Caddesinin iki alt sokağından görüntüler




Dönüş yolunda Boğazkesen caddesi sonunda gözüme takılan bir apartman



ve apartman sakini.

Hava güneşli ve şehir kalabalık olduğundan bu haftaki gezi kısa sürdü. İşte googleEarth ten alinmis gezi yolu plani.

10 Mart 2007

Vefa Süleymaniye Gezisi

Murat Belge nin İstanbul Gezi Rehberi kitabına bağlı kalarak Vefa Süleymaniye bölgesindeki geziye Beyazıt camiinden başladım. Hava kapalı sicaklık 4 derece.






Şehzadebaşı camii. Sinanın çıraklık eseri.

Not: Caminin tuveleti iş yapmıyor olmalı ki bahçenin her yerinde WC gösteren yön kartları var. Ayrica tuvaletide medresenin çilehane odalarında yapmaları oldukça anlamlı olmuş. Tebrik ediyorum :)






Vefa Lisesini Birileri boyamış tertemiz yapmış. Mimar Kemalettin Bey bu durumu görseydi nekadar mutlu olurdu.



Az ileride Kalenderhane Camii var. Istanbul Gezi rehberinden önceleri Teotokos Kiriotissa kilisesi olup fetihten sonra Kalenderi dervişlerine tekke ve camii olduğunu öğreniyoruz.




Kalenderhane camiinin önünden Süleymaniye caddesi



Süleymaniye camiinin karşısındaki kurufasulyecilerden en ünlüsü.
Kurucu Ali Baba Kanaat Lokantası Tel: 212-520 76 55



Süleymaniye Camii





Mimar Sinan Türbesi


Darüşşifa ve İmaretlerin arka sokağı


Darüşşifa ve İmaret Arasındaki Merdivenler


Vefa'da Kilise Camii
Ayios Terodoros


Eski ve ahşap evleri de gördükten sonra


Haliç Kafeye Uğramalısınız. Manzarası ve sizi evlerden birine girmişçesine misafir etmleri bu gezinin en güzel tarafıydı. Panoramanın bir bölümü burada. Gerisi orada ....
Cafe Haliç
Demirtaş Mah. Ayrancı Sokak No:9 Tel: 212 528 10 25